Tatsız bir yazı : Manisa Akhisar Barınağı



Merhabalar Arkadaşlar,

Evet özellikle bizler makyaj blogger'ları olarak güzellikleri bulmaya ve sizlere tanıtmaya çalışıyoruz. Ama işte hayat her zaman güzelliklerden ibaret değil, bir de moral bozucu gerçekler var ki, içimdeki ses 'söyle, konuş, herkes duysun' diye çığlıklar atıyor.

Ben hayvanlar konusunda çok hassas bir insanım. Adalet benim için çok önemli ve hakkını koruyamayanları elimden geldiği kadar savunuyorum. Ne yazıkki bu konuda en başı hayvan dostlarımız çekiyor. Onların dili yok, konuşup dertlerini anlatamıyorlar, kendilerine yapılan haksızlıkları, eziyetleri söyleyemiyorlar. İşte bu noktada devreye biz hayvanseverler ve yapılanları daha çok kişiye ulaştırabilecek bloggerlar giriyor.

Hakim Bey şarkısındaki gibi, 'sussam olmuyor, susmasam olmaz, dil dursa hakim bey, tende can durmaz!'... Evet üzücü birşey yazıyorum, bunun içinde sizden af diliyorum ama görmezden gelmek, onlara bunları yapanlara benzemekle aynı şey benim için.

Şu yukarıdaki resim Manisa Akhisar hayvan barınağında çekilmiş. Başka fotoğraflarda var ama içimi acıttığı ve sizleri de daha fazla üzmemek adına koymuyorum.

Görüldüğü gibi hayvanlar sıkış tepiş bir kafese tıkılmış, temiz su yok, mamayı bırakın, kuru ekmek bile yok.

Bizler neler yapabiliriz? Kendi adıma ben, kuru mama alıp, etrafımda köpeklerin olduğu yerlere bıraka bıraka yürüyorum eve. Hele de bunu Gaziosmanpaşa Arnavutköy gibi bir yerde yapıyorsanız, insanların sizi yadırgamasına şaşırmıyorsunuz, ama umurumda bile değil.

Bunun dışında bireysel olarak barınaklara mama yardımında bulunabiliriz veya para bağışlayabiliriz. Eğer fırsat olursa gazete, kap, battaniye bırakabiliriz. Ve bunları kafese kapatıp, ormanın derinliklerine atıp (Arnavutköy belediyesi sözüm sana!) ölüme terkedenlerden hesap sorabiliriz. Ne kadar çok haykırırsak o kadar kişi duyar.

Sevgili belediyeler; bizler elimizden geldiğince sizleri eleştirmeye, kınamaya, önlemeye devam edeceğiz. Gücümüzün yetmediği yerde, mahşerde, bu hayvanlara yaptıklarınızın hesabını Allah soracak. Bakalım ona ne cevap vereceksiniz?

Ve sizler, ilçelerinizdeki işyerlerinin, fabrikaların, askeriyenin atıklarını bir kamyona doldurup günde bir sefer bu hayvanlara taşısanız, bu hayvanlar yiyecek sıkıntısı çekmez. Bizler bunu akıl ediyorsak, sizler çok daha fazlasını yapabilirsiniz.

Sizleri üzdüğüm ve sıktığım için özür dilerim. Ama insan olmak adına, gücümüz neye yetiyorsa yapmamız gerekiyor. Sevgili blogger arkadaşlarım, biliyorum ki çoğunuz ya hayvan besliyor ya da ciddi bir hayvansever. Eğer sizler de bu canlıların sesini duyurursanız minnettar olurum.

Daha fazla bilgi için bu linke tıklayabilirsiniz.