Kendime Not : Önce Bunlar Bitecek!

Sevgili Başakçım şuradaki yazısında beni mimlemişti.
Ben de biraz geç de olsa ürünlerimi toparlayıp yazımı hazırlayayım dedim.


Nedir bu işin aslı astarı diyecek olursanız; elimizde uzun süredir bekleyen ancak yerine yenilerini aldığımız veyahut unutup elimiz gitmediği için kullanmadığımız ürünleri bir düzen içerisinde kullanıp bitirmek.


Ne yazık ki ben bu konuda çok başarısız bir insanım. O kadar tembelim ki, cilt bakım rutini diye birşey yoktur bende. (Halbuki tam da kritik yaşlardayım). Her kategoriden ürün toplayıp, 'mutlaka kullanacağım' deyip, unutuyorum veya üşeniyorum. 2 gün krem sürsem, 3.gün mutlaka unuturum mesela...


Uzun lafın kısası, birçoğu bitmesine çeyrek kalmış, bazılarını da sevmediğim için kullanmadığım ürünleri gözümün önünde tutup, günlük rutinim yaparak bitireceğim İnşallah!


Bakalım nasıl bir seri çıkmış ortaya?

1. AVON Food Works Ayak Peelingi : Alalı kaç yıl olmuştur hatırlamıyorum bile. Bayağı bi kullandım ama çok da sevmedim, ayaklarımı kurutuyor. Pedikürden sonra, kremden önce kullandım.

2. LANCASTER Flash Mutrition Mask : Besleyici maske. Şu ana kadar kullandığım maskeler içinde en mükemmel olanı, daha iyisiyle henüz tanışmadım. Senelerdir beraberiz, yapısında, kokusunda herhangi bir değişiklik olmadı. Zaman zaman kullanıyorum, bitmek üzere. Bitince tekrar almayacağım, deneysel markalardan ne yazık ki:(

3. DUCRAY Melascreen Eclat : Yüzdeki lekeler için etkili olduğunu iddia eden bir krem. Bir dünya para vermiştim zamanında, peki kullandım mı, tabiki de Hayır! Ne yazık ki ayran gönüllü ve tezcanlılığım yüzünden alıp, yine tembelliğim yüzünden yüzüne bakmadığım ürünlerden biri. Keşke düzenli olarak kullanmış olsaydım, en azından etkisi olmasa bile fikri olurdu.

4. TBS Cocoa Body Butter : Body Shop'un çok sevdiğim vücut kremi. Bir çok Body Butter'ı kullandım ama içlerinde en sevdiğim buydu. Kapağını açıp çekmemişim ama içinde epey bir var. Kış geldiğine göre kuru cildimde seve seve kullanacağım.

5. BIODERMA H2O : Herkesin bildiği makyaj temizleme suyu. Herkes ayılıyor bayılıyor ama ben öyle aşık falan değilim kendisine. Bir kere yüzü temizleyeceğim diye en az 4-5 pamuk harcıyorum. Bir kullanımda dünya kadar ürün gidiyor. Üstelik temizliği, asla yüzümü yıkadığım zamanki gibi içime sinmiyor. 'Suya sabuna dokunmadan temizlik olmaz!' felsefesi taşıyorum ben.

6. ESTEE LAUDER Advenced Night Repair : Allahtan bunu yarısına kadar kullanmayı başardım. Bir çuval para vermemin de etkisi büyük tabi!  Çok para verince, çok büyük hedefleriniz oluyor ya, unutun! Bana göre sıradan bir serum. Başkasında çok harika sonuçları olmuş olabilir ama benim için hayran olunacak bir yönü yok. Hatta öyle ki, vakti zamanında İherb'ten almış olduğum Skin Eternal'in DMAE serumu bunu katlar, sollar, çarpar, böler. O derece yani.

- LANCASTER Comforting Perfecting Toner : Bir markanın cilt bakım ürünleri bu kadar mı harika olur? Bayılıyorum kendisine. Ah Lancaster niye Cueltry-free değilsin? Çok sevdiğim bir toner bu. Belki 6 sene olmuştur alalı. Yanlış duymadınız o kadar eski yani. Ama bu da en ufak bir bozulma emaresi göstermedi. Hassas ve kuru ciltlere çok uygun bir tonik. Başka markada benzerini bulsam üzerine atlayacağım.

- DALAN D'olive Zeytinyağlı El Kremi : Çok sıvı ve çok ağır bir parfüm kokusu var. Niye her ürüne parfüm koymak zorunda bu marrkalar anlamıyorum, daha fazla mı para veriyorlar acaba? Hiçbir şeyini sevmedim, ne yapısını,ne kokusunu, ne nemlendirmesini... Bitince asla ve aslaaa almayacağım.


Gelelim renkli kozmetik ürünlerine..

- THE BALM Balmshelter Renkli Nemlendirici Light/Medium : İçinde çok az kaldı. Yaz boyu severek kullandım. Yapısı ve renginin uyumu, cildimdeki canlı görüntüsü nedeniyle uzun müddet sadece bu ürünü kullandım diyebilirim. Çok seviyorum ama yaza kadar alacağımı sanmıyorum. Elimde başka renkli nemlendirici ve BB kremler var. Onlara da fırsat kalsın.

- İkili farlar : Bu farlar o kadar eski ki ne markasını hazırlıyorum, ne de tarihini..Hatta bana nerden geldiği bile belirsiz. Kırmızı ve ondan biraz daha koyu tonda iki küçük fardan oluşuyor. Ben bunları kapağı olmayan kırık kabından çıkarıp, böyle bir pan'ın içine yerleştirdim. Kabından yazılarını okuyabildiğim kadarıyla internette arattırdım, Lancome'un eski farlarından olma ihtimali yüksek, yine de emin değilim. Yapıları, renkleri harika. Sanırım videolarımda uzunca bir süre bu iki farı göreceksiniz.


Evet kızlar, umarım sözüme sadık kalır, bitirene kadar sadece bu ürünleri kullanırım.
Bu arada bu hafta içi fazla post giremedim. yeni bir makina aldım ve alışmaya çalışıyorum.
Umarım video çekmeyi de başarırım.
Herkese iyi geceler.